Gerçek İstanbul Neresi ?

Gerçek İstanbul Neresi?İstanbul... Hakkında yazılacak o kadar çok şey var ki! Nereden başlasam, nasıl anlatsam bilemiyorum. Bugün yaşadığım deneyimden sonra aklım iyice karıştı. Acaba gerçek İstanbul neresi?

İnsanların ekmek parası kazanmak için çırpınıp, otobüs duraklarında ve ucuz halk ekmek büfelerinde metrelerce kuyruk olduğu, geceleri binbir suçun işlendiği, sefaletin diz boyu olduğu o gri renkli şehir mi? Yoksa yeşil ile mavinin buluştuğu, tarihi eserleri ve doğal güzelliklerin birbiri ardı sıralandığı, boğaza nazır yalıların olduğu bir cennet mi?

Aslında aradaki zıtlıklar çok daha güzel, çok daha belirgin dile getirilebilir. Ancak ben daha fazla ileri gitmek istemiyorum. Çünkü ben, çünkü ben...

Çünkü ben İstanbul'un en güzel manzaralarından birine sahip olan Rumeli'yi anlatmak istiyorum.


Bu sabah uzun süredir görüşemediğim kuzenim ile buluştum. Herşey bir anda oldu. Sabah beni aradı ve buluşmak istediğini söyledi, ben de hiç düşünmeden "evet" cevabını verdim. Sanırım bayağı bir özlemişim :) Eminönü'nde buluşmamızın ardından nereye gideceğimize karar verdik. O İstanbul'u pek bilmediği için (sanki İstanbullu tam biliyor) kararı bana bıraktı. Ben de gri renkli bu şehirden cennete gideceğimizi söyledim. Zeytinburnu - Kabataş tramvayına binip Kabataş son durağında inip, Sarıyer otobüsüne bindiğimiz gibi soluğu Arnavutköy'de aldık. Kabataş'tan Sarıyer'e kadar güzelim sahil yolunu izleyerek geçiyor yolculuğunuz. Sırf bu yolda bir kere gitseniz İstanbul ile anılan onlarca mekanı tek seferde görebilirsiniz ;)

Gezi Haritası
Biz Arnavutköy durağında indikten sonra boğazın en güzel mavisini izleyerek yürümeye başladık. Uydu fotoğrafından da görebileceğiniz gibi akıntılar çok kuvvetli olduğu için deniz burada tertemiz oluyor. Resimler bir yere kadar size heyecan verebilir, burayı yaşamak lazım.

Yürüye yürüye Arnavutköy'den Bebek'e vardığınızda buraya neden Bebek denildiğini çok daha iyi anlayacaksınız :)) Tam o sırada "ulen biz de İstanbul'da mı yaşıyoruz. Bak godomana asıl İstanbul'u o yaşıyor" dememeniz için hiç bir neden yok. Bir anda aklınızdan ve ruhunuzdan silinen o gri renkli şehir akşama sizi bekliyor olsa da o anın tadını doyasıya çıkarmak gerek. Bebek'te bir müddet oturduktan sonra Rumeli'ye doğru devam ettik. Rumeli'ye geldiğinizde sizi tüm ihtişamı ile Rumeli Hisarı karşılıyor. Buraya kadar gelmişken Rumeli Hisarı'na girip, o tarihi koklamazsanız çok şey kaçırırsınız. Zaten içeriye girmek 2YTL, üstelik öğrenciye bedeva (hayret gnctrkcll ile alakası yok (: )

Rumeli Hisarı
Rumeli Hisarı'nın tarihini okumak için sizi Özgür Ansiklopedi'ye ışınlıyorum. Biraz fazla özgür olsalar da bilgilerin çoğu doğru. Yalnız 90 gün değil de 120 gün (!) de inşa edilmiştir.

Kuzenim ile Rumeli Hisarı'nda ayak basılmadık yer bırakmayıp her köşede bir fotoğraf çektirdik. O fotoğrafları da burada sizlerle paylaşmak isterdim ama Bluetooth adaptörüm olmadığı için resimleri bilgisayarıma atamadım.

Neyse hisara dönelim, içeride gezerken her an Cüneyt ARKIN çıkacakmış gibi oluyor :)) Şaka bir yana, Battal Gazi ve Kara Murat filmlerini izlediyseniz -her Türk genci en az bir kere izlemiştir- filmdeki sahneler gözünüzde canlanıyor.

Hisardaki tüm burçlara çıkıp her birinden eşsiz İstanbul manzarasını izledik. İçeride belli yerlerde güvenlik görevlileri var. Genellikle tehlikeleri yerlere gidenlere ve meyve ağaçlarına dadananlara düdük çalıyorlar :) He bir de fotoğrafınızı çekiyorlar. Hisarın orjinalliği bozulmasın diye hiç bir yerde güvenlik bariyeri vs. yok. Her an bir sarnıcın içine düşmeniz an meselesi :) Gerçekten dikkatli olmanız gerekiyor.

Bize mi denk geldi bilemiyorum ama içeride çok az turist vardı. Böyle güzel bir yere turistlerin akın etmesi gerekiyor. Bir ara içlerinden birine yanaşıp, "burayı nasıl kaçırdınız" diyesim geldi ama 4. Dünya Savaşı'na (3.sü şu anda oluyor) neden olabilir düşüncesi ile vazgeçtim :))

Eminönü, Kabataş, Arnavutköy, Bebek, Rumeli hattındaki gezimiz bizi yormuş olacak ki sonunda ayaklarımıza kara sular indiğini farkettikte geri dönmeye karar verdik.

Geri dönüş yolunda aklım çok karışmıştı. Belki blogküredekiler yardım edebilir düşüncesi ile bu yazıyı yazmaya karar verdim. Sizce İstanbul neresi?

Yorumlar

  1. Zaten içeriye girmek 2YTL, üstelik öğrenciye bedeva (hayret gnctrkcll ile alaksı yok (:
    Bu kısma bayıldım. :D

    Bu soruna gerçek istanbullular cevap versinde öğrenelim. :)

    Bu arada fotoğrafları da bekliyoruz.

    YanıtlaSil
  2. :) Sayende "alakası" kelimesini yazarken yaptığım yanlışı da görmüş oldum :) Espiri dediğin böyle olur, bir yandan güldürecek diğer yandan da öğretecek.

    Bak bu da espiri oldu :) Resimleri de inşallah ekliyeceğim.

    YanıtlaSil
  3. Aslında gerçek İstanbul her yerde belki ama onu bulabilmek mesele :)çünkü bu Türkiye şartlarında İstanbulun iyisi de kötüsüde bir muamma

    YanıtlaSil
  4. gerçek istanbul sur içi diye tabir edilen eminönü yarım adasıdır bence :)

    YanıtlaSil
  5. Ben bakırköyde de doğdum ve ilkokula kadar orda kaldım.Şimdi tekirdağ çorludayım.Sürekli istanbula gidip gelmeme rağmen artık istanbuldan korkar oldum.Ne yazık ki dolaşırken caddelerde herkese potansiyel suçlu gözüyle bakıyorum.Buda istanbulun tadını almamı engelliyor.Halbuki yapılacak çok şey,görülücek çok yer var.
    Kavaklarda rakı-balık ikilisi,ortaköyde adettendir kumpir,kanlıca da yoğurt,çengelköy de hıyar,tophanede nargile ve Türk kahvesi tavla eşliğinde (gerçi bir süredir gitmedim sanırım kalkmış orası).Bunlar varken İstanbulun tadını çıkartamamak çok kötü.İstanbul neresi ?? Bu soruya saçma bir cevap vereyim :) İstanbul insanın içinde,aklındadır.Bir ömre bedeldir.Yaşamak ve öğrenmek için ömür yetmez kanımca.

    YanıtlaSil
  6. Ankaralı olmakda güzel ama İstanbul.........bir başka güzel.İstanbul yazılarının devamını ve resimleri bende bekliyorum

    YanıtlaSil
  7. Bence kardeşim İstanbul evrenin en güzel şehri. Resmen aşığım ben oraya. İçinizden hay İstanbul'a desenizde ynede yaşamaya değer. İnsanın her ne kadar kafası karışsada CANIM DOSTUM İSTANBUL :)

    YanıtlaSil
  8. istanbul 7 tepe içide kurulmuş alandır ve merkezide şehzadebaşıdır.Aksini kimse iddia edemez bilginize.Uğur Tatlıdil

    YanıtlaSil

Yorum Gönder