Bilgisayarın İç Organları-Bölüm 2

Ekran kartları özellikle oyun oynadığımızda gerçek yüzlerini gösterirler. Ayrıca son zamanlarda HD videoları izlerkende ekran kartlarının performansını bariz şekilde ortaya çıkıyor. Ekran kartları çok geniş bir ürün yelpazesine sahip olduğundan kullanıcıların en fazla aklını karıştıran donanımlardır. Ekran kartı seçiminde en çok hataya düşen kullanıcılar ise doğal olarak yeni kullanıcılar.


Yazımın en başında Nvidia ve ATI'nin, ekran kartı yonga üreticilerini olduğunu belirtmek isterim. Yani ekran kartı markanız ASUS, Saphire, MSI, XFX, Palit gibi üreticilerin markasına sahip olabilir. Ancak kullandığı yonga ya ATI yada Nvidia yongasıdır. Yukarıda saydığım üreticilerin aynı marka ve model ekran kartları tasarımda ve bazende performansta farklılıklar gösterebilir. Bunun temel sebebi aynı yongaları kullansalarda farklı üretim teknikleri ile ekran kartlarını üretip, soğutma teknolojilerinin de farklı olmasıdır.

Peki Bu Rkran Kartlarını Hangi Kritere Göre Değerlendireceğiz?


Ekran kartlarının performansını etkileyen en önemli faktörlerin başında işlemcisi, kullanılan RAM'ler ve RAM'lerin kullandığı bant genişliği gelir. Ancak donanımlar hakkında bilgisi olmayan kullanıcıların en büyük yanılgısı ekran kartlarını yalnız başına RAM miktarına göre değerlendirmeleridir. Bunun diğer bir boyutunu düşündüğümüzde işler daha içler acısı hale geliyor. Çünkü kullanıcının donanımlar hakkında bilgi sahip olmaması normalken bu donanımları satan satıcılarda RAM miktarına göre ekran kartlarını pazarlıyorlar. Belki bunu karşılarındaki alıcılar anlasın diye yapıyorlar diye düşünebilirsiniz. Evet bazıları gerçekten de öyle yapıyor, ama azınsanmayacak kadar satıcı da tam tersini yapıp aldatma yoluna gidiyorlar.

Aslı olan ise işlemcisi ve buna paralel olarak kullanılan RAM'dir. İşlemci ve RAM arasındaki ilişkiyi çok basit bir örnek ile özetlemek gerekirse;

Duvar ören bir ustamız olsun. Birde ustamıza tuğla getiren tuğla kamyonları olsun. Burada ustayı işlemci gibi düşünüp, tuğlaları ise RAM olarak düşüneceğiz. Bu örmekte ustamızın saatte 100 tuğla ördüğünü düşünelim, bu halde kamyonların saatte en az 100 tuğla getirmesi ustamız için yeterli olacaktır. Ancak bunun da altına düşmemesi gerekir, zira düşerse ustamız beklemek zorunda kalacak. Ancak kamyonların saatte 300 tuğla getirmesi de bize bir avantaj sağlamayacaktır.Bu örneğe bakarak şunu çıkartmalıyız. Ekran kartı işlemcisinin gerek duyduğundan fazla RAM miktarına sahip olması bize performans artışı sağlamayacaktır. Sadece fazla para vermemize neden olacak. Piyasada 256 MB belleğin hayli yeterli olduğu kartların 512 MB'lık versiyonları oldukça fazla. Ama örnekte belittiğim gibi işlemcinin süre/iş oranı çok önemli. Ayrıca bu kartların bellek bant genişliği çoğunlukla 128 bit olduğundan hız belli bir sınırın üstüne çıkamaz. Bu gibi kartlar genellikle giriş seviyesi kartlar. Yani çok fazla performans göstermesi beklenmeyen kartlar. Üst seviye ekran kartlarına ise en az 256 MB belleğin gerekmesinden 512 MB'lık versiyonlarında performans artışı bir hayli olabiliyor. Ayrıca günümüzde bu kartların bant genişliği 512 bit.

Tabi ekran kartlarının işlemcileri, destekledikleri teknolojilerde de belirleyici oluyor. Bu teknolojiler görüntünün kalitelisini arttırmak için kullanılıyor.

Bu teknolojiler:
  • Microsoft DirectX (En güncel sürüm DirectX10)
  • Shader Model (En güncel sürüm 4.0)
  • OpenGL (En güncel sürüm 2.0)
  • HDR (Dinamik ışıklandırma teknolojisi)

Son zamanlarda ekran kartı alacakların aklını en çok karıştıran konu ise Microsoft'un Vista işletim sistemi ile çıkan DirectX10 teknolojisi. Çünkü bu teknoloji yukarıda da belirttiğim gibi direkt olarak ekran kartı işlemcisi ile alakalı. Yani ekran kartınız desteklemiyorsa bu teknolojinin getirdiği grafik şölenini yaşayamıyor olacağınız. Piyasada hali hazırda bir çok DirectX9 uyumlu kart var. Üstelik bunlar arasında high-end olarak nitelendirilen çok üstün kartlarda var. Ancak bunların Directx10'u desteklememesi yüzünden çıkmaları ile eskimeleri bir oldu. Bilinçli tüketiciler ekran kartı piyasasındaki bu geçiş sürecinden en az etkilenmek için biraz daha bekliyor. Çünkü piyasanın iki dev ekran kartı yonga üreticisinden olan AMD (eski ATI) DirectX10 uyumlu kartlarını Nvidia'dan bir hayli sonra çıkarttı. Asıl bundan sonra ekran kartlarındaki geçiş süreci daha hızlı olacak.

Son olarak her nekadar uzun süre önce çıksalarda PCI-E ekran kartları ile AGP ekran kartlarının aralarındaki farkı da açıklamak istiyorum. AGP ve PCI-E, ekran kartlarının anakartla iletişime geçtiği bağlantı noktalarına verilen adlardır. Bunlardan eski olanı AGP standardıdır. Gelişen teknoloji ile ekran kartları aynı sürede daha fazla iş yapmaya başladılar. Ancak daha fazla işi aynı boğazdan geçirmek haliyel performans düşüşüne sebep olacağından yeni bir standart getirildi ve PCI-E adını aldı. AGP standartında en yüksek veri hızı 8x250MB/sn iken PCI-E standartında 16x250MB/sn hızına ulaştı.

Nvidia SLI ve ATI Crossfire Diye Birşey Duydum. Bunlar Nedir?


Başlıktan da anlaşılacağı gibi SLI (Scalable Link Interface) Nvidia'nın; Crossfire ise ATI'nin geliştirdiği teknolojilerdir. Bu teknolojiler aynı anda iki ekran kartının bir bağlantı köprüsü yardımı ile bağlanıp çalıştırılmasını sağlıyor. Hal böyle olunca grafik performansı tavan yapıyor. Ancak ekran kartlarını çiftler halinde kullanabilmek için aynı model olmaları şart. Yani Nvidia 6600 GT yongasına sahip bir ekran kartını yine Nvidia 6600 GT yongasına sahip ekran kartı ile SLI modda çalıştırabilirsiniz. Zaten tam uyumluluk olması için aynı marka üreticilerin kartları kullanılması gerek.

Yeni bir sistem kuracaklara önerim, eğer media ağırlıklı bir PC kuracaksanız kesinlikle bu vakitten sonra DirectX10 destekli bir ekran kartı almanız gerekli.

Yorumlar