Kalas Holding ve Maceraları

Günlük yaşantımızın en büyük dilimini kapsayan iş sürecinde neler yaşadığınızı, hayatınıza nasıl tesir ettiğini düşündünüz mü hiç?

İnşaat mühendisi olduğumu bir çoğunuz biliyorsunuzdur. Bir buçuk seneye yakındır statik projeler üreten bir ofiste çalışıyorum. Üniversitedeyken mimarlar ile mühendislerin anlaşamadığından, birbirlerini pek sevmediklerinden bahsedilirdi. Bu durum kısmen gerçekse de asıl sorun sistemin işleyişinden sanırım. İşverenin bitmek bilmeyen aç gözlülüğü, mimarların sınırsız tasarım anlayışının gerçeklerden uzaklaşması, zamanın hiç bir "zaman" yetmemesi gibi olumsuz faktörlerin bir araya gelmesi en büyük stres bizim için. Bugüne kadar yaşadığım olayları size özetleyebilecek iki videoyu paylaşarak konuyu daha akıcı hale getireyim.

İlk videoda aç gözlü müteahhitin yapmak istediği projenin tehlikesinden bahsediliyor. Projenin cazip olması için nehir kenarında bir arsa seçilmiş, ancak zeminin kötü olması müteaahhit için hiç bir önem arzetmiyor. Üstelik statik projesi bile hazırlanmamış! Ancak bunun da bir çözümü var. Memlekette ucuza, doğru dürüst mühendislik çalışması yapmadan yazılımlara operatörlük yaparak proje üreten projeciler imdada yetişiyor.


İkinci videoda ise kaldığımız yerden devam ediyoruz. Taşıma gücü yetersiz zeminde nuhun villalarını yapan müteahhiti kötü bir süpriz bekliyor. Zeminin kazıkla güçlendirilmesi gerektiğini söyleyen çalışanına bir yandan kızarken bir yandan da zemini tokmakla nasıl güçlendireceğini gösteriyor.

Yorumlar

Yorum Gönder