Lost dizisini ilk kez 2007'de izlemeye başlamış ve 2010'da final yaptığında “Böyle bitmemeliydi!” diye hayal kırıklığına uğramıştım. Genel kanı da finalinin tatmin edici olmadığı yönündedir. Ben de uzun yıllar böyle düşündüm... ta ki diziyi tekrar izleyene kadar.
Bunca sürpriz barındıran bir diziyi ikinci kez izlemenin aynı keyfi vermeyeceğini düşünebilirsiniz. Ancak aradan geçen 15 yıl, birçok detayı unutmama neden olmuş. Dizi, Netflix'te yer aldıktan sonra yeniden popüler hale gelince, "Bari birkaç bölüm izleyeyim," diye düşündüm. Ama Lost'un büyüsüne bir kez kapılınca kendimi yine son bölüme kadar izlerken buldum.
İyi ki izlemişim, çünkü bu kez final bana bambaşka hisler yaşattı. İlk izlediğimde hissettiğim hayal kırıklığının yerini, hayranlık ve derin bir tatmin duygusu aldı. Demek ki zaman içinde zihinsel gelişimim ve tecrübelerim bana yeni bakış açıları kazandırmış. Artık bu diziyi inanılmaz beğeniyorum ve böyle emek yoğun yapımların günümüzde nadir olduğunu düşünüyorum. Final konusunda ise fikrim tamamen değişti: Bana göre ortada havada kalan bir şey yok. Ancak spoiler vermemek için detaylara girmiyorum.
Eğer bu diziyi hiç izlememiş genç arkadaşlar varsa, kesinlikle tavsiye ederim. Lost, insanın hayatı, kaderi ve seçimleri üzerine düşünmesini sağlayan, birçok duyguyu ve temayı derinlemesine işleyen nadir dizilerden biri. Unutulmaz bir deneyim yaşamak isteyenler için eşsiz bir yolculuk!
Geçmişte Lost ile ilgili yazdıklarım:
Yorumlar
Yorum Gönder